BALONCU HİKAYESİ

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, “Bizim eve bile sığmaz” dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi. Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark

İKİ HASTA ADAM

Aynı kalp rahatsızlığıyla aynı kaderi paylasan iki yaşlı adam aynı odayı da paylaşıyorlardı. Tek fark biri cam kenarında diğeri ise duvar dibinde yatıyordu. Cam kenarındaki yaşlı adam her gün camdan bakarak arkadaşına dışarısını anlatırdı. – Bugün deniz sakin, yine de hafif rüzgar var sanırım

TAŞ ATAN ÇOCUK HİKAYESİ

Genç işadamı, yeni lüks arabasıyla bir mahalleden geçerken yola aniden bir çocuk çıkabilir diye yavaş gidiyordu. Bu esnada arabasının kapısına biri taş attı. Arabasını durdurdu, taşın fırlatıldığı yere geri döndü. Arabadan indi, küçük bir çocuk taşı atmıştı. Çocuğu tuttu ve onu iterek bağırmaya başladı:

ANTİKA SANDALYE

Genç adam, antika merakı sebebiyle ülkenin en ücra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği antika malları yok pahasına satın alarak kazanç elde ediyordu. Kış kıyamet demeden sürdürdüğü seyahatler sırasında başına gelmeyen kalmamış gibiydi. Fakat bu seferki hepsinden farklı görünüyordu. Yolları kapatan kar yüzünden arabasını terk

ÖKÜZÜN ŞUÇU NE

Bir zamanlar, ülkenin birinde arpa, mısır, saman alışverişi yapan zengin bir tüccar varmış. Zenginmiş ama har vurup harman savurmayı da sevmezmiş. Tutumlu bir kişiymiş. Karısı, bir gün demiş ki, – Çocuğun ayakkabısı eskidi. Yeni ayakkabı almak gerek… Adam, karısına kızmış: – Bu nasıl iştir?