DENİZ YILDIZI HİKAYESİ

Adamın biri sabaha karşı okyanus sahilinde, güneşin doğuşunun keyfini çıkarmak için sahile inmiş. Uzakta sahilde birini görür. Biraz yaklaştığında sahile vuran deniz yıldızlarını okyanusa atan bir çocuk olduğunu fark eder. Çocuğa yaklaşarak sorar: -Deniz yıldızlarını neden okyanusa atıyorsun? Çocuk der ki: –  Güneş yükseldi

KARINCA VE HZ İBRAHİM HİKAYESİ

Hz İbrahim peygamber, kral Nemrut’ a karşı gelmiş. Nemrut, ne güçlü ve acımasız bir kral olduğunu herkes görsün anlasın diye Hz ibrahim‘ in ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. Bütün

ÜZGÜN PALYAÇO HİKAYESİ

Bir gün psikiyatristin muayehanesine çok üzgün vaziyette ağlayan birisi gelmiş ve başlamış anlatmaya; – Benim ekonomik durumum iyi. Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağlık sorunumda yok. Ancak başka bir sorunum var. – Nedir o? – Neşelenemiyorum. Sürekli moralim bozuk. Şöyle gülmek, bazen kahkaha atmak, eğlenmek

İKİ KARDEŞ HİKAYESİ

İki erkek kardeşin hikayesi, birlikte çalıştıkları babalarından kalma çiftlikte geçiyordu. Kardeşlerden biri evliydi ve beş çocuğu vardı. Diğer kardeş ise bekardı. Her günün sonunda iki kardeş ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüşürlerdi. Günün birinde bekar kardeş şöyle düşündü; – Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak

MUTLULUK HİKAYESİ

Hikaye bu ya hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve mutluluğu aramaya koyulmuş. Ne yaptıysa da mutluluğu yakalayamamış. Kimden yardım istesem diye düşünürken, uzak bir diyarda, zengin bir bilgeyi önermişler. Bu bilge aklı, bilgisi ve malı ile

ZENGİNLİK VE FAKİRLİK HİKAYESİ

Seyyahın yolu uzak bir diyarda şirin bir köye düşer. Köylülere, tanrı misafirini ağırlayacak biri var mı diye sorar. Köylüler, seyyaha ancak çiftlik sahibi Süleyman diye birinin yardımcı olacağını ve oraya gitmesini söylerler.  Seyyah yoldayken birkaç köylüyle daha sohbet eder. Köylülerden Süleyman’ın, o yörenin en zenginlerinden

AŞK GÜL BAHÇESİ HİKAYESİ

Kasabanın birinde, güzelliği dillere destan bir kız yaşarmış. Kendisiyle evlenmek isteyen uzak ülkelerden gelen nice prensi, asili, zengini, yakışıklı delikanlıyı reddetmiş. Kimseleri kendine layık görmüyormuş. Kıza aşk besleyen, aynı kasabada yaşayan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş.  Ama kız onu da beğenmemiş. Bizim

DERVİŞ KAŞIKLARI HİKAYESİ

Dervişe bir gün sormuşlar: – Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Size farkı gösteriyim deyip, önce sevgiyi dilden kalbine indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi sofrada yerlerini almışlar. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş

BALONCU HİKAYESİ

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, “Bizim eve bile sığmaz” dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi. Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark

KİMSEYE ANLATMA HİKAYESİ

Çölde devesiyle birlikte yürümekte olan bir çöl insanı güçlükle hareket eden, susuzluktan ölmek üzere olan bir adama rastlamış. Adam Allah rızası için su istemiş. Devesinden inip bir çare adama suyundan vermiş. Suyu içen adam birden çöl insanını ittiği gibi deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Çöl

ÇATLAK KOVA HİKAYESİ

Sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilir imiş. Bu durum iki yıl

KOZADAKİ KELEBEK HİKAYESİ

Bir gün, adam ormanda gezerken bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını gördü. Kozasındaki küçük delikten çıkmaya çabalayan kelebeği saatlerce izledi.   Sonra adam, kelebeğin kozadan çıkmak için çabalamaktan vazgeçtiğini, gücünün kalmadığını düşündü. Kelebeğe yardım edeyim de kolayca çıksın diye düşündü ve kozadaki deliği daha rahat

İYİLİK VE KÖTÜLÜK HİKAYESİ

Cehalet, bilgi karşısında her zaman daha güçlüdür. Çünkü cehalet kabadır. Bilgi, nazik. Kötülük, iyilik karşısında daha güçlüdür. Kötülük, kaçınılmaz olarak gücü içerir. Gücü içermediği takdirde kötülük, aciz bir fesatlıktan başka bir şey değildir. Sonuç olarak; kötü insan, iyi insandan daha güçlüdür. Uygarlık tarihi bunun

AVUCUNUZDAKİ KELEBEK

Akıllı iki kız kardeş varmış, bilgiye açlarmış ve okullarındaki, etraflarından aldıkları bilgi yetersiz olmuş. Yörelerindeki en büyük bilgeye gitmeye, ondan da bilgi almaya karar vermişler. Bilge adam kızların sorduğu bütün soruları bilmiş. Kızlar daha fazla bilgi almak için bir süreliğine daha bilgenin yanında kalmışlar.

ÇİVİLİ TAHTA HİKAYESİ

Arkadaşları ile devamlı kavga eden sorunlu bir genç varmış. Babası bir gün ona ders vermek istemiş. Ona çivilerle dolu bir torba ve boş bir tahta vermiş. Oğluna: – Arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahtaya bir çivi çakacaksın. Genç, arkadaşları ile